Avrupa’da Yenilenebilir Enerji 2020

Epeyce uzun zamanlardan bu yana ilk kez, İngiltere, fosil yakıtlardan ziyade sıfır dönüşümlu
yenilenebilir enerji kaynakları ile enerji ihtiyacını karşılamaya çalışıyor. Bunun yaklaşık% 18’i
nükleer enerjiden,% 24’ü ise bu yılın ilk beş yılda rüzgar, güneş ve hidroelektrik gibi yenilenebilir
kaynaklardan çalışır. İngiltere, 2050’de ne kadar net sıfır karbon çalışıyoru elde etmeye çalışıyoruz.
Avrupa’nın geri kalanına gelince, 2010’da Avrupa Komisyonu, sera gazı gerekçelerini 1990’a göre
2020 seçmek kadar% 30 olmalı azaltmayı hedefleyen bir strateji biri sürdü. Bu arada aynı komisyon,
seçtiğiniz yenilenebilir enerji ekranında% 20’ye çıkarmayı hedeflemeleri lütfen söyledi.
Peki hangi ülke bu alanda ne olduğunu? Gelin pekte göz önünde olmayan bazı
alanda neler yaptıklarına bir göz atalım.

Norveç

1800’lerden bu yana, Norveç ülkesi için gerekli elektrik enerjisinin büyük bir ihtiyacını üretmek
için hidroelektrik enerjisinden istifade sunar. Şimdi, tüm enerji üretiminin% 98’i yenilenebilir
kaynaklarla yapılmakta ve hidroelektrik santraller hala gerekli elektrik enerjisini gerektirirta lider
konumdadır. Artan talebe cevap vermek ve çevre dostu enerjisini komşu ülkelere ihraç etmesini
sağlamak için rüzgar ve jeotermal enerji gibi diğer yeşil enerji kaynaklarının
da fazla arttırıyor.

İsveç

İsveç, AB’de enerji kullanımının% 50’inden fazlasının yenilenebilir kaynaklardan gerekiyor
nadir ülkelerden birisidir. Ülke, 2012’de enerjisinin yarısından büyüyen yeşil kaynaklardan elde etme
hedefini kullanarak geçti. Şimdi, 2040 ayrıntılı kadar ise% 100 temiz enerji hedefliyor. Yenilenebilir
enerji üretmek için doğayı kullanma konusundaki başarısının önemli bir kısmı, bol bol elektrik
tüketiminden kaynaklanıyor. Hidroelektrik ve biyokütle sağlamak için gereken hareketli su ve
yeşil alanlara sahip oluşu İsveç için bir avantaj teşkil ediyor.

Arnavutluk

Avrupa Birliği üyesi olmasa da, Arnavutluk’un Adriyatik konumundaki elverişli konumu
kullan gelgit gücünden yararlanacaktır. Arnavutluk’ta gerekli
enerjinin çok büyük bir çoğunluğu hidroelektrik kaynaklarından sağlanıyor. Ancak akademisyenler,
kullanabilirsiniz temiz enerji yaratma potansiyelinin sadece üçte birini kullandığınız, çünkü kıyıdaki
konumunun rüzgar enerjisinden faydalanmak ve yeşil enerji ithalatı için bile ideal bir lokasyon
olduğunu savunuyorlar.

Danimarka

Fosil yakıtlardan 2050 ‘ye kadar taahhütte olan bir başka
Ülke. Danimarka rüzgar enerjisi altında dünya lideri. Hükümeti, kişi başına diğer gelişmiş
ülkelere göre iki kattan fazla rüzgar enerjisi ürettiğini söylüyor. Baltık Denizi’ndeki Møn adasındaki
dev bir deniz rüzgâr çiftliğini kurarak bunu daha da arttırmayı hedefliyor. 2022’de tamamlanabilir
zaman, 600.000 haneye güç sağlamak için yeterli elektrik elektrik üretecek.

Avusturya, Danimarka, Finlandiya, Letonya ve İsveç, enerjilerinin% 30’unun nükleer
AB’de öncülük ediyor. Ölçeğin diğer ucunda ise
Belçika, Lüksemburg, Malta ve Hollanda, onu ne kadar yeşil kaynaklardan elektrik enerjisi üretimini
gün be gün arttırsalar da, şuanda% 10’dan daha az yenilenebilir enerji kullanmaktadırlar.
Sonuç olarak toparlamak gerekir, yenilenebilir enerji kullanımı günden güne artıyor.

2015’te tüm AB’nin gücünün% 16,7’si, 2016’da% 17,0’si yenilenebilir enerji kaynaklarından tesis
edeceğiniz ve, önümüzdeki yıla göre ise% 20’ye ulaşma hedefine ulaşılıyor. AB için kişi başına
ortalama yenilenebilir elektriksel, 2016 yılında 2005 yılına göre iki kattan fazla artmıştır ve
28 AB ülkesinden 11 tanesi 2017 seçtiğiniz kadar yenilenebilir enerji hedeflerine ulaşmıştır.

IEA Yenilenebilir Enerji 2019 Raporu Türkiye Lansmanı

Duyduk duymadık demeyin!

Uluslararası Enerji Ajansı-IEA Yenilenebilir Enerji 2019 Raporu (Renewables 2019) Türkiye lansmanı, Solarbaba ve ICCI 2020 organizatörlüğünde 4 Aralık 2019’da İstanbul’da gerçekleştirilecek.

Türkiye temiz enerji sektörünün önde gelen temsilcileri de Akfen Yenilenebilir Enerji AŞ, Limak Enerji ve Smart Energy’nin destekleri ile yapılacak etkinliğe katılacak.

IEA’ nın raporuna genel olarak bakıldığında enerji sektöründeki en son trendleri ve sektördeki gelecek yıllarda nasıl bir ilerleme olacağına yönelik genel değerlendirmeler ve öngörüler bulunurken aynı zamanda, son zamanlarda oldukça ilerlemelerin olduğu bir konu olan güneş enerjisi sistemleri de yer almaktadır. Genel bir perspektiften baktığımızda, yenilenebilir enerji kaynaklarının hatta özellikle güneş enerjisinin gelecekteki 5 yıl içerisinde kendini nerede gördüğü yani gelişiminin nasıl olacağı ve hangi yenilenebilir teknolojilerin küresel enerji sektörünün merkezine oturacağını ve bölgesel dinamiklere ilişkin analizlerin raporun içerisinde yer aldığını görebiliriz. Ayrıca, Türkiye’ nin 2019-2014 dönemlerinde yenilenebilir enerji planlarına yönelik temellerini de attığını söylemek oldukça mümkün gözüküyor.

Aslında bu sektörde oldukça gündem olan tüm bu konular, Uluslararası Enerji Ajansı Kıdemli Enerji Analisti Heymi Bahar tarafından yapılacak sunumda detaylı bir şekilde ele alınacak. Heymi Bahar’ ın sunumunun hemen ardından, özel sektör ve kamu temsilcilerinin de katılımı ile birlikte “Dünya ve Türkiye’de Güneş Enerjisinin Geleceği” başlıklı bir oturum düzenlenecek. Oturumun moderatörlüğünü ise Solarbaba Platformu Kurucusu Ateş Uğurel üstlenecek. Tüm bu etkinlikler oldukça bilgilendirici olacağı gibi aynı zamanda tüm basın mensuplarına ve sektör paydaşlarına açık bir şekilde gerçekleştirilecektir. Aynı zamanda bütün etkinlikler ücretsiz olacaktır. Yani eğer sizde bu sektör bilgileri ile ilgileniyor ve katılmak istiyorsanız hiçbir sorun olmayacaktır.

Etkinlik içerisinde yer alan konuşmacılar ve ana katılımcılar kimlerdir?

  • Ateş Uğurel, Kurucu, Solarbaba Platformu
  • Barış Sanlı, Bakan Danışmanı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı
  • Birol Ergüven, CEO, Limak Enerji Grubu
  • Halil Demirdağ, Yönetim Kurulu Başkanı, Smart Energy
  • Heymi Bahar, Kıdemli Enerji Analisti, IEA
  • Kutay Kaleli, Yönetim Kurulu Başkanı, GÜNDER
  • Kürşat Tezkan, Genel Müdür Yardımcısı, Akfen Yenilenebilir Enerji A.Ş.

Etkinliğe katılmak istiyorum ancak tam yeri ve zamanına nasıl ulaşabilirim?

Diye soranlar için ise:

Etkinliğe dair tüm detaylar aşağıdaki gibidir:

4 Aralık 2019 Çarşamba Günü

Saat: 09.00 – 12.00 arasında

Tekfen Tower, Levent-İstanbul adresinde gerçekleştirilecektir.

Yerini, tarifini net olarak görmek isteyenler için:

Kroki: https://g.page/Tekfen_Tower?share

Yenilenebilir enerjide 2020 hedefleri; Dünya ve Türkiye

Çok bilinen bir slogan var. Rüzgâr ve güneş bize yeter. Bu sözü çevre mücadelesi yürüten aktivistler sıklıkla kullanmakla beraber yenilenebilir enerjinin günümüzün tükenen diğer enerji kaynakları arasında ne kadar önemli olduğu da su götürmez bir gerçek.

Yenilenebilir enerji bilmeyenler açısından anımsatmak gerekirse adından da anlaşılacağı üzere sürdürülebilir enerji kaynaklarına verilen isim. Rüzgâr, güneş, biyokütle, jeotermal yenilebilir enerji kaynakları deyince aklımıza ilk gelen enerji türleri

Ülkemizde son yıllarda devlet teşvikleri ile bu konuya ayrı bir önem verilmekte. İlk çalışma kişi ve kurumların 500 kWA’ya kadar güneş enerji sistemi kurarak kendi enerjilerini üretip çevrelerine satabilmeleri iken daha sonra güç oranları iki katına çıkarıldı.

Elektrik işleri Etüt İdaresi tarafından bu konuda açıklanan eylem planının ana hatları ise şöyle:

  • 2023’e kadar açıklanan eylem planında en göze çarpan madde hiç kuşku yok ki elektrik enerjisi gereksiniminin %30’unun yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlanması konusunda bir hedef konulması
  • TEP oranlarının Avrupa oranlarının üstünde olması nedeniyle Avrupa Birliğine uyum sürecinde bu oranın düşürülmesi için acilen yenilebilir enerji kaynaklarının kullanılması ve bunun için uygun stratejilerin belirlenmesi bir diğer atılan adımdır
  • Yaklaşım olarak ise şeffaflık, güvenirlik, yenilikçilik, işbirliği ve uyumluluk doğrultusunda çalışmalar yapılacaktır.
  • Gerek TKDK, gerek ise Kalkınma Ajansları kapsamında yenilebilir enerji kullanacak özel sektöre ciddi hibeler söz konusudur.
  • Hidroelektrik santraller için ciddi araştırmalar yapılmakta uygun olan her yere ise HES kurulması planlanmaktadır.

Yurt dışında ise Almanya güneş açısından çok zengin olmamakla beraber güneş enerjisini en yoğun kullanan ülkelerin başında gelir.

Keza İngiltere artık kömür santrallerini kapatarak tamamen yenilebilir enerji kaynaklarına yönelmiş durumdadır.

Japonya’da da benzer bir durum vardır. Son olarak İngiltere ve Avustralya’nın biokütle enerjisi konusunda dünyada oldukça ileride olduğunu da belirtmekte fayda var, zaten AB’nin YEK direktifleri AB üye ülkelerini bağlayan bir durumdur.

Küresel ısınmanın etkileriyle karbon salınımının artması nedeniyle yenilebilir enerji kaynaklarının kullanımına acilen gereksinim olduğu da açıktır.

Yenilenebilir Enerjinin Önemi ve Gelişimi

Yenilenebilir enerjinin önemi üzerinde konuşmadan önce hali hazırdaki duruma bakalım. Genelde enerji kaynağı olarak petrol, kömür ve doğal gaz gibi bazı fosil türü yakıtlar bilinmektedir. Bu yakıt türleri dünyanın varoluşundan bugüne kadar geçirdiği jeolojik çağlarda yavaş yavaş oluşmuş ve bugünlere ulaşmıştır ancak miktarları belirli olduğundan tükenmeleri söz konusudur. Ayrıca bu ürünlerin kullanımı sırasında çevreye olan etkileri de herkesçe bilinmektedir.

Yenilenebilir enerji kaynağı ise gücünü güneşten alan ve tükenme problemi olmayan rüzgar, akarsu ve güneş ışığı gibi kaynakların kullanılmasıdır. Bu kaynakların en büyük özellikleri ise hem tükenme gibi bir problemleri olmaması hem de çevreye herhangi bir kötü etki bırakmamalarıdır. Tüm bu özelliklerinden dolay dünyada yenilenebilir enerji oldukça hızlı gelişmektedir.

Yenilenebilir enerjinin önemi ve kullanımı

Yenilenebilir enerji bazen doğrudan kullanılabildiği gibi bazen de farklı bir enerji formuna dönüştürülerek kullanılmaktadır. Örneğin evlerimizde kullandığımız güneş ısıtıcıları doğrudan kullanılan yenilenebilir enerjiye bir örnektir. Rüzgar türbinlerinin ürettiği enerjinin elektrik enerjisine dönüştürülmesi ise farklı enerji formuna dönüştürmeye bir örnek teşkil eder.

Yine aynı şekilde güneşten gelen ısı ve ışığın toplandığı güneş panelleri aracılığı ile de form değişikliği yapılarak elektrik enerjisi üretimi sağlanmaktadır.

Yenilenebilir enerji kaynaklarının son yıllardaki gelişimi

Fosil yakıtlar kullanılarak yapılan enerji üretiminin çevreye olan etkileri ve bu kaynakların tükenebilir olması insanları yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanılmasına yönlendirmiştir. Elektrik enerjisi üretiminde çoğunlukla akarsulardan yani su gücünden faydalanılmaktaydı ancak bu olanağı olmayan bazı ülkeler enerji üretiminde termik santrallere yani fosil yakıt tüketimi ile enerji üretimine başvuruyorlardı. Dünya üzerinde artan enerji ihtiyacı da ülkemiz gibi su gücünün bulunduğu ülkelerde bile termik santrallerin sayısının artmasına sebep olmaktaydı. Ancak enerji ihtiyacının sürekli arttığı, fosil yakıt rezervlerinin ise sürekli azaldığı düşünülürse farklı alternatiflere yönelmek zaten kaçınılmaz bir durumdu.

Yenilenebilir Enerjiye Eğilim Artıyor

Bu konuda sürekli olarak yapılan araştırmalar, dünyada yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımının yoğunlaşılması gerektiği kararını ortaya çıkardı. Bu sebeple de dünya üzerinde birçok ülkede, su gücünün yanında güneş ve rüzgar enerjisi gibi diğer yenilenebilir enerji kaynaklarının da kullanımına önem verildi ve gelişme katedildi. Ülkemizde de birçok bölgede rüzgar türbinleri ve güneş santralleri kuruldu ve kurulmaya devam ediyor. Aynı zamanda yeni ve daha çok enerji üretme kapasiteli barajların sayısı da artırılmakta ve su gücünden de daha fazla yararlanılmaya çalışılmaktadır.

7 Maddede Yenilenebilir Enerji Çeşitleri

Yenilenebilir enerji çeşitleri nelerdir diye bakmadan önce tanımı yapalım; Yenilenebilir enerji fosil yakıtların çevresel kirliliği artırması, tükenebilir olması ve zor işlenerek enerjiye dönüştürülmesi üzerine gündeme gelen ve kullanılan alternatif enerji türleridir. Sürekliliği olan doğa olaylarından ve çevresel, hayvansal kaynaklardan faydalanılarak üretilen yenilenebilir enerji türleri 7 kaynak tarafından oluşmaktadır.

Yenilenebilir enerji kaynaklarının kesin ve kalıcı olarak tüketilmesi imkansızdır. Fosil yakıtlar tüketilebilen ve tamamen ortadan kalkan bir kaynak olarak görülmektedir. Ancak örneğin güneş tükenmez bir enerji kaynağıdır. Bu kaynaktan elde edilecek enerji kaynağın tamamen bitmesine sebep olmayacaktır. Peki nelerdir bu yenilenebilir enerji kaynakları.

Yenilenebilir Enerji Çeşitleri

1- Jeotermal Enerji:

Magmanın yeraltında ürettiği ısı ve sıcaklık kaynağının, sıcak sular ve buhar etkisi yaparak yeryüzüne çıkarak enerji kullanımına yönlendirilmesidir. Buharın gücü elektrik enerjisi üretilebilmektedir. Böylesine doğal bir enerjinin çevreye olumsuz yönde bir etkisi yoktur. Atmosferi ve diğer doğal ortama yabancı ve zarar verici bir madde vererek kirletmez.

2- Hidroelektrik Enerji:

Ülkemizde HES olarak bilinen bu enerji nehirler üzerine kurulan barajlar sayesinde, suyun akış hızının elektrik enerjisine dönüştürülmesinde kullanılmaktadır. Tüm dünya üzerindeki enerji üretiminin %20’lik kısmını hidroelektrik enerji karşılamaktadır.

3- Güneş Enerjisi:

Yenilenebilir enerji kaynaklarının en temeli olan ve yaşam kaynağı olarak gördüğümüz güneş, ayrıca diğer enerji kaynaklarının da sebebi ve sağlayıcısıdır. Güneş panelleri ve güneş tarlaları ile ihtiyaç duyulan enerji sağlanmaktadır. Güneşin dünya üzerine gönderdiği bir günlük enerji kaynağı, bizlerin o gün duyduğumuz enerji ihtiyacımızın yaklaşık on bin katı kadardır.

4- Rüzgar Enerjisi:

Yenilenebilir bir enerji kaynağı olarak görülen bu kaynak eskisi kadar kullanımı ve verimliliği olmayan bir enerji türüdür. Yel değirmenlerinden rüzgar türbinlerine geçişte artık eski ihtiyaçları karşılamadığı görülmüştür.

5- Biyokütle Enerjisi:

Hayvansal ve bitkisel atıkların kaynak olarak kullanıldığı bu enerji türünde açığa çıkan enerjiye biyoenerji denilmektedir. Dışkılar, odunlar, ölü ağaçlar bazı biyokütle kaynaklarıdır.

6- Dalga Enerjisi:

Gel – git enerjisi olarak da adlandırılan bu yenilenebilir enerji kaynak olarak denizleri ve okyanusları kullanmaktadır. Zorlu ve pahalı bir enerji çalışması olduğundan önemli projeler istemektedir. Ayrıca bu projeleri yaparken balıkçılığa, gemiciliğe ve çevresel koşullara zarar vermemek son derece önemlidir.

7- Hidrojen Enerjisi:

su ve biyokütle ile elde edilen hidrojenin enerjiye dönüştürülmesi ile ortaya çıkmaktadır. Bunlar sayesinde binaların ısıtılması ve elektrik üretimi sağlanmaktadır.

Enerjinin geleceği; Nükleer enerji mi Irak petrolü mü?

Yenilenebilir enerji konusunda çalışmalar hızla ilerlerken başka bir taraftan da değişik hamleler göze çarpıyor. Rusya ile imzalanan nükleer enerji antlaşmasından sonra 2013 mayıs ayı içerisinde Japonya ile de Sinop nükleer güç santrali için antlaşma imzalandı. Bu yazımızda ülkemizde son 5 yıl içerisinde yaşanan gelişmeler ışığında enerjinin geleceği üzerine tartışacağız. Ayrıca Irak’ın kuzeyi ile varılan petrol mutabakatı ve bunun Türkiye’ye sağlayacağı faydalar üzerinde de duracağız.

Yenilenebilir enerji vs Nükleer enerji

Türkiye büyüyen ekonomisinden ve yükselen tüketiminden dolayı enerji talebi yükselerek artan bir ülke, bu durum özellikle ülkemizin yumuşak karnı olarak bilinen cari açığın en büyük sebebi. Her yıl enerji için 60 milyar dolardan fazla bir para yurt dışına gönderiliyor, eğer gerekli önlemler alınıp yatırımlar yapılmazsa gelecek yıllarda bu miktar daha da artacak bunun sonucu ise Türkiye için tam bir felaket olabilir. Tüm bu sebepleri göz önünde bulundurursak ülkemizin daha fazla enerji üretmesi gerektiği sonucu ortaya çıkıyor, durumun bilincinde olan hükümet yetkilileri ve özel sektör sürekli olarak çareler peşinde koşuyor.

Yenilenebilir enerji yatırımları artarak devam etse de kısa sürede ihtiyaçlara cevap verecek konuma gelmesi mümkün gözükmüyor, durumun vahameti bizleri her ne kadar tehlikeli olsa da gelişmiş dünyanın on yıllardır kullandığı nükleer enerji teknolojisine yöneltiyor. 2010 yılında Rusya ile varılan antlaşma sonucunda Mersin Akkuyu’da nükleer güç santrali kurulmasına karar verilmişti. 2013 mayıs ayı içindeyse yeni bir adım daha atıldı ve ülkemizi ziyarete gelen Japon başbakanı Abe ile Sinop nükleer güç santrali için mutabakata varıldı böylece Sinop’da ki santral ihalesini Japonlar kazanmış oldu, dönemin Enerji bakanı Taner Yıldız’ın ifadesine göre 2 santral 2022 yılında devreye alınmış olacak ve Türkiye’ye yıllık 7,5 milyar dolar değerinde enerji üretecek.

Hükümet yetkilisi daha şimdiden üçüncü nükleer santralin yapılacağı bilgisini de aktardı. Hedef olarak da 3. santralin %80’inden fazlasının yerli imkanlarla yapılmasını gösterdi.

Irak petrolü ve doğalgazı yükseliyor

Nükleer santral yatırımları devam ededursun, geleneksel enerji ham maddeleri olarak bilinen petrol ve doğal gaz’da da heyecan verici gelişmeler yaşanıyor. Son zamanlarda Kuzey Irak bölgesel yönetimi ile Bağdat merkezi yönetimi arasında başlayan restleşmenin temelinde petrol paylaşımı geliyor. Irak’ın bugün için günlük petrol üretimi 2,7 milyon varil civarında bunun dolar cinsinden yıllık karşılığı ise 100 milyar dolardan fazla. Şimdi sıkı durun! Irak’ın 4-5 sene içerisinde günlük petrol üretiminin 7 milyon varile yükselmesi öngörülüyor, buna doğal gaz gelirleri de eklendiğinde Irağın enerji ihracatından yıllık geliri 300 milyar doların üzerine çıkmış olacak, bölgesel ve merkezi yönetimin arasında yaşanan sürtüşmenin sebebi bu veriler ışığında daha anlamlı hale geliyor. Irak’tan akacak petrolün Türkiye üzerinden Avrupa’ya ulaştırılması ülkemizi hem bir enerji üssü hem de bir enerji merkezi haline getirebilir, Irak ve Suriye’de yaşanan gelişmelerde bu verilerin payı olduğunu da bilmek lazım.

Yenilenebilir enerji bu sürecin neresinde

Yaşanan gelişmeler Yenilenebilir’in pabucunu dama atmış gibi gözükmesin çünkü yenilenebilir enerji yatırımları kendi mecrasında hızla artmaya devam edecek. Üstelik her ne şart altında olursa olsun gelecek Yenilenebilir Enerji hakimiyetinde olacak.

Yenilenebilir Enerji’de Türkiye’nin yıldızı parlıyor

Bu yazımızda yenilenebilir enerji konusunda ülkemiz yenilenebilir enerji piyasasında yaşanan hareketlenmeyi, yabancı ülkelerin bu konuda Türkiye’de yapmayı planladığı yatırımları ve kendi içimizde yenilenebilir kaynaklara olan yönelimi tartışacağız.

Yenilenebilir enerji yatırımları Türkiye’ye yöneliyor

2013 yılında aldığımız en güzel haberlerden biri Çin’in en büyük güneş enerjisi şirketlerinden biri olan China Sun Enerjinin Çin’de bulunan dev fabrikasından sonra kuracağı en büyük fabrikanın Tuzla’da açılacağını öğrenmek oldu. Özellikle güneş enerjisi yatırımlarında çok hızlı artışlar yaşanan bir dönemde açıklanan bu karar ülkemiz için de oldukça umut verici bir gelişme. Haber kaynaklarından elde edilen bilgilere göre 2012 yılı içinde hükümet tarafından açıklanan teşvik paketi Çin’in böyle bir karar almasında oldukça etkili olmuş. Türkiye’ye Avrupa’ya açılan kapı olarak bakan Çin, Tuzla’da açacağı dev güneş paneli üretim tesisi ile hem Avrupa’ya hem de Ortadoğu’ya satışlar gerçekleştirmeyi planlıyor. Elbette bu durum ülkemiz için de birçok hayra vesile olabilir; öncelikle teknoloji transferinin yaşanması ve güneş enerjisinin yakın süreçte Türkiye’de de ciddi bir sıçrama yapması beklenebilir. Amerikalı bir güneş enerjisi üreticisinin de Şanlıurfa’ya 5 milyar dolarlık güneş tarlası kurmak istediği ile ilgili haberler büyük sıçramanın kapıda olduğunun göstergesi.

Yenilenebilir Enerji Ülkeler Sıralaması

Dünya çapında araştırma raporları yayınlayarak yatırımcıları yönlendiren Ernst & Young adlı araştırma şirketi 2015 yılı için yenilenebilir enerji ülke çekicilik endeksini yayınladı. Listede yer alan 40 ülke önümüzde ki dönemde dünyada ki en büyük temiz enerji yatırımlarına imza atacak. Listede 26. sırada bulunan Türkiye rapora göre büyük şirketlerin Avrupa ve Ortadoğu’ya açılan kapısı olarak görülüyor. Bu açıdan yüksek yatırımlar alması ihtimali kuvvetli olarak gösterilen bir ülke ayrıca artan enerji ihtiyacı için kendi içinde de birçok yatırımın yapılacağı tahmininde bulunuluyor. Uzmanlara göre Türkiye’nin bu konuda ki en büyük sorunu hükümetin yenilenebilir enerji konusunda teşvikleri ciddi oranda arttırmamış olması, lakin 2016 içerisinde yapılan yeni atılımlarla beraber bu sorunda aşıldı diyebiliriz. Artık yatırımların artmasına kesin gözüyle bakılıyor. Listenin ilk sırasında Çin var, açıkladığı hedefler ve yıllık ekonomik büyümesine paralel olarak bakıldığında Çin’in neden ilk sırada olduğuna şaşmamak gerek. Çin’in ardından Almanya, onu takiben de Amerika Birleşik Devletleri geliyor, listenin 4. sırasında Hindistan, 5. sırasında Fransa bulunuyor.

Yenilenebilir Enerji 2020

Bugünden yapılan güncel tahminlere göre 2020 yılına doğru giderken önümüzde ki 10 yıl içinde yenilenebilir enerji’de altı ülkenin öne çıkması bekleniyor. Bu ülkeler; Endonezya, Kenya, ABD, Yeni Zelanda, Meksika ve Filipinler. Bu ülkelerde 10 yıl içinde yenilenebilir enerji %75’den fazla bir gelişim gösterecek.

Yenilenebilir enerji kaynakları petrol’ün yerini alabilir mi?

Bu yazımızda Yenilenebilir enerji kaynakları dünya üzerinde en çok tüketilen ve yenilenemez enerji kaynakları arasında olan petrol’ün yerini alabilir mi alamaz mı, bu ne kadar gerçekçi, yapılan yatırımlar ve koyulan hedefler bize ne söylüyor konusunu tartışacağız.

Küresel Isınma yenilenebilir’in yıldızını parlatıyor

Küresel ısınma dünyayı artan bir hızla tehdit etmeye devam ediyor. Atmosfere salınan karbondioksit miktarı yükselişi her geçen gün katlanarak sürdürüyor, Kyoto protokolü ve benzeri antlaşmalar, verilen sözler pek etkili olmamış gözüküyor. Karbondioksit miktarının ulaştığı oran tehlikeli boyutlara geldi, bu durum dünyanın birçok yerinde hissedilir halde, artan doğal afetler, normalin üzerinde sıcaklıklar durumun vahametini ortaya koyuyor.

Küresel ısınmanın panzehiri olarak adlandırabileceğimiz Yenilenebilir enerjiler bugüne kadar küresel ısınmaya karşı geliştirilen en büyük silahtır desek abartmış sayılmayız lakin ülkeler küresel ısınmadan daha çok ceplerinde ki parayla ilgilenmekte.

Tüm bunlara rağmen Yenilenebilir enerji yatırımları son yıllarda büyük bir artış gösterdi, bu durumun temel sebebi küresel ısınmayı yavaşlatma isteği değil, petrol ve doğal gaz fiyatlarında yaşanan ciddi yükselişler oldu. Petrolün varil fiyatı 2000’li yıllardan önce 10 doların altındayken 2013 yılı itibariyle 100 doların üzerinde seyrediyordu. Küresel finans krizinin zirve yaptığı 2008 ve 2009 yıllarında ise 130 doların dahi üzerine çıkmıştı. Petrol ve doğal gazın bu denli yüksek fiyatlara ulaşması özellikle enerji de dışa bağımlı ülkelerde yenilenebilir enerji yatırımlarının ve teşviklerinin artmasına sebep oldu.

2015 yılında petrol fiyatının yeniden 40 dolarlar seviyesine inmesi şimdilik yenilenebilir enerji için tehdit oluşturmuş gibi görünmese de yakın gelecekte bunun yatırımlara etkisi mutlaka olacaktır. Yenilenebilir enerji’de öncelikli yatırım alanları güneş ve rüzgar enerjisi olmakla beraber, son zamanlarda bitki ve ormanlardan enerji elde etme yöntemi olarak bilinen biyokütle de yatırım çekmeye başlamış durumda. 20 yıl içinde dünya çapında Yenilenebilir enerji’ye 6 trilyon dolar yatırım yapılacağı öngörülüyor, yakın gelecekte dünyanın en büyük ekonomisi olması beklenen Çin’in yenilenebilir enerji kaynakları için ortaya koyduğu plan ve hedefler bu öngörüyü destekler nitelikte.

Yenilenebilir enerjinin dünyada kullanımı ve yakın geleceği

Bu yazıda dünya enerji piyasasında yenilenebilir enerji kullanımı ve yakın gelecek’de bu kullanımın nasıl artacağına dair fikirler ve öngörüler paylaşılacaktır.

Yenilenebilir enerji geleceği

Hızla yükselen enerji talebini karşılamada adeta hızır görevini gören yenilenebilir enerji kaynakları bugün itibariyle dünya enerji arzının düşük bir kısmını karşılıyor olsa da yapılan yatırımlar, açıklanan hedefler ve bu hedefler ışığında yapılan tahminlere göre yakın gelecek’de pastada ki payını arttıracak. Birçok ülke 2020 ve 2030 yılları için açıkladıkları planlarında enerji ihtiyaçlarının en az %25-30 oranında yenilenebilir enerji’den karşılanmasını öngörmüşlerdir. Bu hedef Türkiye’de 2025 yılı için %30’dur.

Avrupa’da Yenilenebilir Enerji

Avrupa Birliği genelinde yapılan araştırmalar 2020 yılında İsveç, Finlandiya, Letonya gibi ülkelerde yenilenebilir enerjinin ülke enerji arzında ki payının %50’lere yaklaşacağını gösteriyor. Günümüzde Avrupa’da yer alan Almanya, Fransa, İspanya gibi enerji ihtiyacı fazla olan ülkelerde enerjinin %10’undan fazlası yenilenebilir kaynaklardan elde edilmekte, özellikle Almanya bu konuda hem Avrupa’da hem de dünyada öncü rolünü sürdürüyor. Almanya 2025 yılında enerjisinin %30’unu bu yolla temin etmeyi planlıyor.

Yenilenebilir enerji, Amerika ve Çin

Amerika ve Çin yenilenebilir konusunda en hırslı ülkeler. Dünyanın 1. ve 2. büyük ekonomisi devasa boyutlara ulaşan enerji ihtiyaçlarını karşılamak için bu konuda büyük yatırımlar yapmakta, Çin şu an itibariyle dünyada bir numara diyebiliriz, son 10 yılda Dünya’nın geri kalan ülkeleriyle mukayese dahi edilemeyecek oranda yatırım yapan Çin hemen hemen her alanda zirve’ye yerleşmiş durumda. Her yıl ortalama %8-9 büyüyen bu ülke devasa bir enerji ithalatçısı, yakın gelecekte bunun sıkıntısını yaşayabileceğini bilen ülke, yenilenebilir enerji’ye yaptığı yatırımları sürekli arttırıyor. Çin rüzgar ve güneş enerjisine yaptığı yatırımlarla öne çıkıyor. Dünyanın en büyük ekonomisi olan Amerikanın’da 2020 yılına kadar bu alana 200 milyar dolardan fazla yatırım yapmak gibi bir planı var, 2016 yılında enerji ihtiyacının %15’ini yenilenebilir enerji’den sağlayan ülke, 2025 yılında bu oranı %25’e çıkarmayı hedefliyor.

Gelişmiş ve gelişmekte olan dünya ülkeleri geride kalmamak için yatırımlarını arttırmaya devam edecektir. Şu anda güneş ve rüzgar enerjisi ön plana çıkmış olsa da biyokütle ve biyoyakıt’ında sıçrama yapacağını söyleyebiliriz. Dünya enerji piyasasının ciddi bir değişim ve dönüşüm içinde olduğu ise oldukça açık.

Yenilenebilir enerji kaynaklarının gelişim süreci

Bu yazıda Yenilenebilir enerji kaynakları ve yakın geçmişte yaşanılan süreç’ten bahsedilecektir. Yeni enerjinin bugünlere geliş aşamasına dair bilgiler aktarılacak ve geleceğe dönük değerlendirilme de bulunulacak.

Dünya üzerinde her daim en önemli talep enerjiye olmuştur. Yüzyıllardır değişmeyen bu gerçek sanayi devrimi ve makinelerin hayatımıza girmesiyle bambaşka bir hal almış, enerji yakın geçmişte ve özellikle bugün itibariyle dünyanın bir numaralı gündem maddesi haline gelmiştir. 20. yüzyıldan itibaren enerjinin önde gelen ham maddesi petrol iken 20. yüzyılın ortalarından itibaren doğal gaz’da oldukça değerlenmiş ve piyasa’da önemli yer edinmiştir. Gelişmiş ülkelerde nükleer enerji kullanımı da yaygınlaşmıştır ama petrol ve doğal gaz hep daha öndedir. Yüzyıllardır kullanılan kömür ve linyit gibi fosil yakıtlarda önemini korumaya halen devam etmektedir.

Yenilenebilir Enerji Yatırımları

20. yüzyılın ortalarından itibaren araştırmalar yenilenebilir enerji üzerinde yoğunlaşmaya başlamıştır. Yüzyılın sonlarına doğru artan enerji talebi ve ortaya çıkan çevre sorunları yenilenebilir’in yıldızını daha da parlatmıştır, asıl sıçramanın ise 21. yüzyıl ile birlikte olduğunu söyleyebiliriz. Bugünün dünyasında hemen hemen her ülke yenilenebilir enerji’ye büyük yatırımlar yapmaktadır. Sadece gelişmiş ya da gelişmekte olan ülkeler de değil, gelişmemiş kabul edilen ülkelerde dahi bu yönde atılımlar gerçekleşmekte, gelişmiş ülkeler bu alanda başı çekiyor olsalar da, Çin ve Hindistan gibi hızlı kalkınma süreci yaşayan ülkelerde de yatırımlar hızla artmakta. 2015 yılı verilerine baktığımız da yenilenebilir enerjiye en fazla yatırım yapan ülkenin Çin olması bunun en büyük göstergesi. Yenilenebilir enerji kaynakları denilince akla ilk gelen güneş ve rüzgar enerjisi olmakta ama daha birçok kaynağın da bulunduğunu unutmamalıyız, özellikle son yıllarda biyokütle enerjisine de ciddi bir ilgi var. Günümüz de en büyük yatırımlarsa yukarıda da değindiğimiz gibi güneş ve rüzgar enerjisine yapılıyor.

Uzmanların görüşlerine bakılırsa 22. yüzyıla girmeye yakın bir zamanda yenilenebilir enerji dünya enerji ihtiyacının tamamını karşılar hale gelecek(uzay enerjisi de buna dahil), lakin bugün yaşanan gelişmeler, yapılan yatırımlar göz önüne alındığında bu durumun 2060-2070 gibi gerçekleşmiş olması sürpriz olmayacaktır.